9:00 - 20:00

Rezzan Günday'ın Çalışma Saatleri

0(535) 627 45 54

Rezzan Günday'ın Bilgi Hattı

Facebook

Twitter

LinkedIn

 

ECZACILARIN HUKUKİ SORUMLULUKLARI

LLM. Huk. Arb. Ecz. Rezzan Günday > Makaleler  > ECZACILARIN HUKUKİ SORUMLULUKLARI

ECZACILARIN HUKUKİ SORUMLULUKLARI

GİRİŞ

Reçeteli ilaç temininde eczacının yeri yasalarla belirgin olmakla beraber hastayı aydınlatmaktaki hukuki sorumluluğu belirgin değildir. Eczacının hukuki sorumluluğu hakkında Türkiye de pek dava örneğine rastlanmamasına rağmen özellikle ABD de  bu durum pek çok davaya konu teşkil etmiştir. ABD de 1990 yılında yürürlüğe giren Omnibus (OBRA) Yasasına kadar eczacıların sorumluluklarına dair farklı gerekçelere dayanarak hüküm kurulmuştur. 1990 yılına kadar yerleşik içtihatlara göre eczacı reçeteli ilaçların hazırlanması ve sunumundan sorumlu değildir[1]. Ortak Hukuk geleneğinden 1990  OBRA Bütçesi ile ayrılınmıştır. Bu yasa ile eczacıya danışmanlık görevi verilirken eczacının aynı zamanda sorumlulukları da genişletilmiştir[2]. Türkiye de ise  12.04.2014 tarihli Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğin kabulüne kadar   eczacıların hastayı aydınlatmaya ilişkin  sorumluluğu yüklenmesi ancak objektif iyi niyet kurallarına göre mümkündür [3]. EEHY ile bu tarihten itibaren yönetmeliğin ilgili maddelerince eczacılara hasta danışmanlığı ve bilgilendirme sorumluluğu verilmiştir. Söz konusu yönetmelik OBRA yasasındaki sorumluluklar ile benzer niteliktedir.Bu çalışmada eczacının sorumlulukları örnek davalar ile  açıklanmaya çalışılacaktır.

 

ÖRNEK DAVA 1.

Oduncu olan Patrick Mc.Lauhglin çalışırken yaralanmasından dolayı belinde hasar oluşuyor ve doktor, tarafından ağrısını gidermek için propoxyphene verilmeye başlanıyor. İlerleyen dönemlerde Mc.Laughlin  bu ilaca karşı  bağımlı hale geliyor.İlerleyen dönemlerde 3 kez ilaç bağımlılığına karşı tedavi almasına  rağmen   başarılı  olamamıyor. 1988 yılında 138 gün içerisinde bitmesi gereken ilacının 60 gün içerisinde bitmiş olduğunu gören doktoru daha fazla  reçete yazmayı reddetiyor ve hasta devamında depresyona girerek intihara teşebbüs ediyor. Bunun üzerine Mc.Laughlin  bağımlılık kazanma riskinin bilindiği halde eczacı tarafından uyarılmadığı gerekçesiyle görevi ihmal gerekçesi  ile dava açıyor. Indiana Yüksek Mahkemesi 1994 yılında aslında eczacının reçeteyi karşılarken tüm riskleri bildiğini ve hastayı uyarı görevini yerine getirmemesinin kamu düzenine aykırılık teşkil etmesine rağmen bu tür olaylarda eczacının olaya müdahil olmasının doktor-hasta ilişkisine zarar verebileceği endişesi ile davayı red etmiştir[4]. 642 NE 2d.514 (1994)

 

ÖRNEK DAVA 2.

1985 yılından itibaren teofilin ile astım tedavisi alan 3 yaşındaki hasta Brandon Dooley ‘e  astım  tedavisini de yürüten  doktoru 17 Aralık 1987 tarihinde   ek olarak eritromisin tedavisi vermiştir. Eritromisin  ile teofilin beraber alındığında teofilin in toksik dozu yükseldiğinden ciddi yan  etkiler görüldüğü prospektüsünde var olan ve yeniden doz ayarlaması yapılması gerekmektedir. Reçete ,Revco Eczanelerinde görevli eczacı tarafından herhangi bir uyarı yapılmadan teslim edilmiştir. Hasta iki ilacın beraber alınması ile  etkileşime girerek; mide bulantısı , kusma , konvülzyonlar gibi yan etkiler ile hastaneye kaldırılmıştır. Açılan dava neticesinde  Tennesse Temyiz Mahkemesi 1990 yılında ; eczacılığın insan vücudunu etkileyen önemli bir mesleğin yerine getirilmesi ve ilaç konusunda doktordan daha uzun eğitim almış olmasına rağmen bunu uygulamamasını , görevi ihmal olarak değerlendirmiş ve eczacıyı sorumlu bulmuştur[5].

 

ÖRNEK DAVA 3.

1990 yılında multiple skleroz teşhisi konulan Heidi Happle ,4 Ağustos 1993 tarihinde menstrüel kramp şikayeti ile 1992 yılından itibaren tedavisi altında olduğu doktora gittiğinde Happle in aspirin ,asetaminofen ve ibuprofen e karşı allerjisi kayıtlarında var olmasına rağmen  Torodol isimli ilaç reçetelendirmiştir. Eşi Kent Happel Wal-Mart eczanesine gittiğinde görevli eczacı, elektronik ortamdaki kayıtlı allerji uyarısına rağmen  ilacı kendisine teslim etmiştir.Happel ilacı aldıktan sonra anaflaktik şoka girerek astım atakları ile hastaneye kaldırılmış , devamında  MS atakları  artmış ,atak süreleri uzamış ,hastalığın seyri hızlanmıştır. İlk derece mahkemesi, bilgilendirilmiş aracı doktrini ile sorumlu tutulmasının yasalarla belirlenmiş sorumluluk sınırlarının genişletilmesi sayılacağından davayı red etmiştir. Ancak Illinois Yüksek Mahkemesi ;Eczacılık eğitimi süresince ve devamında   meslek içi eğitimler ile edinilen  bilgilerin  tartışmasızlığına değinerek ,bunun basiretli bir eczacı olarak söz konusu davada  hastanın bilgilendirilmesinde uygulanmadığı gerekçesiyle , eczacıyı suçlu bulmuştur[6].

 

HASTANIN İLAÇ KULLANIMINDA AYDINLATILMASININ TEMEL İLKELERİ

Doktor tarafından genel olarak  muayene edildikten sonra tedavisinin ilaç ile olmasına karar verilen hasta , kendisine verilen reçetede yazılı olan ürünleri temin etmek için eczaneye  gidecektir.O halde ilaç temininde iki meslek sahibi görev almaktadır: Doktor ve Eczacı.

Eczacılık : 6197 sayılı Eczane ve Eczacılık Hakkında Kanun’un  Mad. 1 – (Değişik: 17/5/2012-6308/1 md.) de :

Hastalıkların teşhis ve tedavisi ile hastalıklardan korunmada kullanılan tabii ve sentetik kaynaklı ilaç hammaddelerinden değişik farmasötik tipte ilaçların hazırlanması ve hastaya sunulması; ilacın analizlerinin yapılması, farmakolojik etkisinin devamlılığı, emniyeti, etkinliği ve maliyeti bakımından gözetimi; ilaçla ilgili standardizasyon ve kalite güvenliğinin sağlanması ve ilaç kullanımına bağlı sorunlar hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve çıkan sorunların bildiriminin yapılmasına ilişkin faaliyetleri yürüten sağlık hizmetidir, şeklinde tanımlanmıştır[7].

Eczacı ise; EEHY md 4/c bendinde Eczacılık fakültesi veya Eczacılık Mektebi’nden mezun olmuş ya da Kanuna göre yabancı okullardaki eğitiminin yeterliliğini ispat ve tescil ettirmiş, eczacılık faaliyetlerini yürütmeye yetkili sağlık meslek mensubu   olarak tanımlanmıştır.

İlaç tanımı ise :Fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları ,alanın yararına değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılan  veya kullanılması öngörülen bir madde olarak yapılmaktadır[8]. Bu tanım ,Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO-DSÖ)aittir ve yaygın olarak bu tanım kullanılmaktadır.

İlaç tanımı, Eczaneler ve Eczacılar Hakkındaki Yönetmeliğin mad 4/l  fıkrasında da benzer şekilde geçer: İlaç: Hastalığı teşhis ve/veya tedavi etmek veya önlemek ya da bir fizyolojik fonksiyonu düzeltmek, düzenlemek veya değiştirmek amacıyla insana ve hayvana uygulanan doğal veya sentetik kaynaklı etkin madde veya maddeler kombinasyonunudur.

Doktor tarafından hastanın iyileştirilmesi ,tanılanması veya önlenmesi  için yazılan reçetedeki ilaçların  doktorun gerçekleştirmiş olduğu tbbi müdahalenin bir bölümü olduğu esastır.

Tıbbi müdahale, kişilik sahibi olan insanın sağlığını korumak ve devamını sağlamak gibi amaçlara dayalı olsa da temel olarak kişinin vücut bütünlüğünü amaçlamaktadır[9]. Türk Hukuku’nda tıbbi müdahelenin içeriğinin cerrahi müdahalenin yanısıra ilaç ,radyoterapi olabilebileceği gibi psikoterapininde kabulü yönündedir[10] .Böylece ilaçla tedavi ,bir çeşit tıbbi müdahaledir. Hekimlik Meslek Etiği Kuralları 26. Md.si ; Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri, hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir, şeklindedir[11].

Doktorun sorumluluğu hukukumuzda ayrıntılı olarak tanımlandığı halde eczacı sorumluğu hakkında ayrıntılı bir düzenleme yoktur.

REÇETELİ İLAÇ KULLANIMINDA DOKTOR SORUMLULUĞU HAKKINDA

Doktorun sorumluluğu yasal dayanağını:

-Anayasa nın md 17/ı,

-4721 sayılı TMK nun 23 ve 24 .md leri

-TBK nun 502,505 ve 508. md leri genel nitelikli olup ,aşağıda belirtilen düzenlemelerde özel nitelikteki kanun ve yönetmeliklerdir:

– 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun 70. Md

– Hasta Hakları Yönetmeliği  15. md

– İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi ’nin 5. Md

Yukarıda sayılan düzenlemelere bakıldığında doktorun sorumluluğu açıkça belirlenip sayılmıştır.Bu düzenlemelerle doktor;  İlaçla tedaviye karar verilmesi halinde, ilacın dozu, formulasyonu, kullanım zamanını ve şeklini,  tedavi süresini, doz aşımı halinde ortaya çıkabilecek tehlikeli sonuçlarını, ilacın yan etkilerini, ilacın kontrendikasyonlarını, diğer ilaçlarla  etkileşimlerini, kabul edilebilir istenmeyen diğer sonuçların neler olduğunu, oluşabilecek alerjik reaksiyonları, ilacın varsa sedasyon etkisi ve trafikte araç kullanmanın varsa zararını ve diğer beklenebilir etkiler konusunda hastayı anlayabileceği şekilde aydınlatmalıdır[12]. Yasalarla belirlenen bu sorumluluk dışında  doktorun sorumluluğunun diğer bir kaynağı da ‘’Bilgilendirilmiş Aracı Doktrinidir’’.

REÇETELİ İLAÇ TEMİNİNDE  BİLGİLENDİRİLMİŞ ARACI DOKTRİNİ ARACILIĞI İLE  ECZACI SORUMLUĞU

Bilgilendirilmiş aracılık tanımı ilk kez New York Yüksek Mahkemesinde Marcus V. Specific Pharmaceuticals ,77 N.Y.S.2d 508(N.Y. Sup. Ct. 1948) davasında reçete ile satılan bir suppozitavar üreticisi firmanın ilacın risklerini doğrudan hastanın ebeveynlerine bildirmediği için sorumlu tutulması hakkında açılan davada öne sürülmüştür[13] .Marcus davasında davacı:eğer ürün ilaç olarak reçetelendirme yetkisi olan doktor olmadan direkt olarak kullanıcıya satılmış olsaydı üreticinin sorumluluğundan bahsetmek mümkün olurdu savını ileri sürerek doktrinin temelini atmıştır.

Doktrin olarak ilk kullanımı ise 1966 yılında Sterling Drug .v. Cornish , 370 F.2d 82,85 (8th Cir. 1966) davasında Sekizinci Daire tarafından  yapılmıştır

Daha sonra ki yıllarda tüm dünyada ilaç üreticisinin sorumluluğu fimanın ruhsat alımında bildirdiği , prospektüste yer alan uyarıların  hastaya bildirilmesinde doktorun aracı rolü üstlendiği kabul edilmiştir.

 

24/11/2011 tarihli Neveda Yüksek Mahkemesi Klash h.Walgreeen isimli hastanın, sülfa allerjisi ile açmış olduğu eczacı aleyhine davayı bilgilendirilmiş aracı doktrinine dayanarak kabul etmiştir(127 Nev. Adv. Op. 74″ (2011) Devam eden tarihlerde bu doktrin ile eczacılar bazen sorumlu bazen ise  zorunluluğun yasal dayanağı olmadığını iddia edilmesini kabul edilerek sorumlu bulunmamışlardır. 1990 yılında Geniş Kapsamlı Bütçe Uzlaşma Yasası(OBRA) kabulü ile danışmanlık görevi  eczacılara tanınmış, böylece A.B.D de yasal olarak belirlenen konularda hastaya bilgi verme ve uyarma konularında sorumlu tutulmuşlardır.

Ülkemizde 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler hakkında ki Kanun’un 21. Md.de ;eczacının miadlı ilaçlar ile sorumluluğu, 27. Md. De kabul edilebilecek ilaçlar ile sorumluluğu ,23. Md de ise özel durumu olan reçeteler düzenlenmiştir. İlgili kanun’un 25. Md. si eczacılara muhteviyatlarında yanlışlık olduğundan  şüphenilen  reçeteler ile kodekste yazılı miktarlardan daha fazlası doktor tarafından reçetelendiğinde , yanlışlık veya doz aşımı olan yerler doktor tarafından çift çizgi ile altı işaretlenip ayrıca imza edilmemiş ilaçları hazırlamayı reddetme hakkı tanınmıştır . Bunun dışında eczacıya bilgilendirilmiş aracı doktrin in tarafı olma sorumluluğu verilmemiştir.

Örn ; 11/03/2014 tarihli Y.13.H.D nin kararında , 6023 Sayılı Yasa’nın 59/g maddesi uyarınca çıkartılan Hekim Etiği Yönetmeliği(HEY)’nin 26. maddesinde “Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir.’’[14] diyerek doktorun sorumluluğunu  ilgili kanuna dayanılarak hazırlanan yönetmeliğe  dayandırmıştır. Ülkemizde  görülen reçeteli ilaç kaynaklı davalarda şimdiye kadar eczacının sorumluluğu iddiası yer almadığı gibi doktor hatası öngörülen durumlarda da Bilgilendirilmiş Aracı Doktrinine   aykırılık iddiası yerine HEY ne gidilmektedir.

6308 SAYILI YÖNETMELİK  İLE ECZACININ HUKUKİ DURUMU

6197 sayılı EEHK  hakkında 6308 sayılı yasa  ile yapılan değişiklik  ile 12/04/2014 tarihinde kabul edilen EEHY in ikinci bölümünün  6.maddede eczacının görev ve yetkileri özellikle   c ve d fıkraları ile belirtilirken ,sorumlulukları   7.maddenin a,b,c,ç,d,e fıkralarında düzenlenmiştir.

Madde 6/c: İlacın farmakolojik etkisinin devamlılığı ile emniyeti, etkililiği ve maliyeti bakımından gözetimini sağlar.

 

Madde 6/d:  İlaç kullanımına bağlı sorunlar hakkında hastaları bilgilendirir ve çıkan sorunların bildiriminin yapılmasına ilişkin faaliyetleri yürütür.

                  7/a: Hastanın ilaçlarını, ilaçların uygulanmasında kullanılan araçları ve tıbbi cihaz ve malzemeleri güvenli ve etkin bir şekilde kullanabilmesine yardımcı olur, bunlar hakkında yeterli bilgi ve kavrayışa sahip olmasını sağlar.

7/b: Tıbbi ürünlerin güvenli şekilde kullanımlarının sağlanması için advers etkilerin sistematik bir şekilde izlenmesi, bu hususta bilgi toplanması, kayıt altına alınması, değerlendirilmesi, arşivlenmesi, taraflar arasında irtibat kurulması ve beşeri tıbbi ürünlerin yol açabileceği zararın en alt düzeye indirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması hususlarında farmakovijilans çalışmalarının yürütülmesinde mevzuatın yüklediği görevleri yerine getirir.

7/c:  İlaç sunumunun hatasız, reçete edilme amacına uygun, hastanın gereksinimleri ile uyumlu ve güvenli olmasını sağlar.

7/ç: Reçeteye tâbi olmayan ilaçların ve sağlığa ilişkin tüm ürünlerin hastanın gereksinimlerine uygun, güvenli ve akılcı bir şekilde tedarikini sağlar ve bu konuda danışmanlık hizmeti verir.

7/d: İlaçların kullanımı, saklanması ve imhası ile ilgili potansiyel zararlılık risklerine karşı hasta, toplum ve çevre bilinci oluşturulmasını sağlar ve sorunların çözümünde aktif görev alır.

Bu yasal düzenleme ile 1990 OBRA yasası ile Amerika da yapılmış olan eczacının sorumluluğuna dair düzenleme ile eş bir düzenleme olup bundan sonra reçeteli ilaçların hastaya temin edilmesinde eczacının da yan etki, doz ayarlaması, ilaç etkileşimi, ilaçların doğru ve etkin kullanılmasını sağlamada rol almalarının yanı sıra doktor ile beraber  sorumluluk   yolu açılmış olmaktadır. Çünkü eczacı, doktor tarafından yazılan reçetedeki ilaçları hastaya verirken bir yandan eczacılık görevini yerine getirmekte diğer  yandan da  tıbbi müdahalenin bir tarafı olmaktadır. Aynı zamanda reçete ile aldığı talimatları hastaya iletirken hasta ile aralarında kurulan vekalet  sözleşmesi hükümlerine göre hareket etmek durumundadır. Üstü kapalı veya açık irade beyanı ile kurulan  sözleşmenin ,doktor-hasta arasında kurulan tedavi sözleşmesinde olduğu gibi ;aydınlatma, özen gösterme , reçeteyi kaydetme ,sır saklama ,mesleki bilgi geliştirme gibi borçların yüklenildiği şüphesizdir[15].  Burada  sözü geçen ‘’Özen Gösterme Yükümlüğü’’nün 05/04/1993 tarihli Y.13.H.D nin kararında belirtildiği gibi;  Bir meslek veya sanat erbabı, meslek veya sanatını icra ederken muhakkak surette bilmesi gereken bir konuyu bilmemesi veya zararın önüne geçmek için bilimin lüzum gösterdiği tedbirleri ihmal etmesi yüzünden zarara sebebiyet verirse sorumlu olur.[16]  kabulü gerekmektedir . Özen  yükümlülüğü ,aslında oldukça geniş bir kavramdır ancak bu kavramı vekilin üstlendiği borcun yerine getirilmesinde zorunlu olan ve kendisinden beklenen dikkat ve beceri olarak algılamak gerekecektir[17].

SONUÇ

Eczacıların diğer tüm sağlık meslek grubu mensupları kadar uzun ve ağır bir eğitim aldıkları ve buna uygun önemli ve dikkat gerektiren bir mesleği icra ettikleri şüphesizdir ancak burada aldıkları eğitimin  hukuksal sorumluluklarına aynı oranda yansıyıp yansımadığı tartışma konusudur.

Genel olarak hukuki sorumlulukları hakkında yerleşik içtihatlardan anlaşılacağı gibi bilgilendirilmiş aracı doktrinine dayanılarak sorumluluk atfedilmesi yasal dayanağını  olmayan ve  sorumlulukların genişletilmesi olarak kabul gördüğünden mümkün olmamaktadır.

6197 sayılı EEHK  hakkında 6308 sayılı yasa ile yapılan değişikliği ile 12/04/2014 tarihinde kabul edilen EEHY in 7.md.nin ilgili a,b,c,ç ve d fıkralarıyla sorumluluklarına yasal dayanak getirilmiş olmakla beraber bunun sınırlarınında makul çizilmesi gerekmektedir.

Zira  eczacının sadece doktorun yazdığı şekilde reçeteyi hazırlayıp teslim etmesinin dışına çıkılmak istenmemesinin bir nedenide bu durumun hasta-doktor ilişkisini  olumsuz etkileyeceği görüşüdür. Bunla beraber  eczacıya ,bu sorumluluk verilirken ,hastanın tüm tıbbi bilgilerine erişiminin sağlanması gerekmektedir .İlaveten eczacının tespit ettiği uyarıları bu sisteme kayıt edebilmesi ispat külfetinin yanısıra diğer sağlık sistemi sağlayıcıları tarafından bunun görülmesini temin edilmiş olması  kendisine verilen görevin yerine getirilmesini sağlayacaktır.

Tüm dünyada ki genel görüş  eczacıların , değişen mesleki sorumluluklarla beraber kapsamlı farmakolojik eğitimlerinin yanısıra hastalar için daha kolay ulaşılabilir olduklarından , yalnızca hazır ilaçları verici /temin edici olmaktan eczacılık hizmeti sağlayan kişilere   dönüşeceklerinin kabulü yönündedir. Bununla beraber bu dönüşümde hukuki sorumlulukların sınırının belirgin olmasına ihtiyaç vardır zira yetkisiz   ve sınırları belli olmayan sorumluluklar haksız davalarıda  beraberinde  getirecektir.

Kanımca   sorumlulukların tespitinde aşağıdaki beş faktörün varlığını aramak ayırıcı olacaktır;

1-Hasta- Eczacı ilişkisi : Bu ilişki eczacının ,hastanın durumunu  resmi kayıtlar dışında bilebiliyor olması ile ilgilidir.

2-Hastaya ilişkin özel riskin biliniyor olması : Bu bilginin içeriği hastanın kayıtlı özel durumu dair bir kayıt sistemidir.Hastanın ,ilaçlara ,besinlere allerji kayıtlarının yanı sıra daha önce veya halen kullandığı ilaçların ve hastalıklarının kayıtlı bilgilerine ulaşımı hakkındadır. Hastaya özel risk’in bilinmesine rağmen  hastanın uyarılmaması ayrıca kusur kavramı içerisinde de değerlendirmek mümkündür.  Happel davasında olduğu gibi..

3-Belirgin eksiklikler: Bu faktör aslında global olarak eczacılara verilen bizde de 6197 sayılı EEHK da yer alan 25. Md. sinde yer alan şekliyle eczacıya ,kodekste aşan ilaç hazırlamalar hakkında , doktora düzelttirme veya durumu ilgili sağlık amirine bildirme ve reçeteyi hazırlamayı ilaçları teslim etmeyi ret hakkı veren uygulamadır.

4-Tahmin Edilebilir olması: Burada  genel hukuk kuralları içerisinde de yer alan basiretli kişi tanımı ile  özdeş ,bir meslek erbabının yapmış olduğu veya yapmaktan sakınması gereken davranışlar ile zarar verme öngörüsü  söz konusudur.

5-Gönüllü Yükümlülük: Gönüllü yükümlülük doktrini , eczacının hastaya kendisine görev yüklenmediği halde gönüllü olduğunu beyan etmesi ve hastanın bu danışmanlığı ile kabul etmesi ile başladığı sayılan yükümlülüktür. ABD de zincir eczanelerde özellikle bunun hasta çekmek için  kullanıldığı görülmektedir. Ülkemizde TEB in projesini başlattığı smart eczane programına uygulanabilir bir öğreti olarak düşünmek mümkündür.

 

Sonuç olarak , yasal yükümlülükler , uygulandıkları mesleklere hizmet etmelidirler. Elbette beraberinde hastaların yasal ihtiyaçlarına da cevap verebilmelidirler . Bunu gerçekleştirmek için, mahkemeler yasal yükümlülükleri telaffuz etmeliler , meslek sahiplerinin eğitim ve yeteneklerini de  göz önünde bulundurmalılar.Ancak bu yükümlülüğü genişletmek hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmaz. Her bir reçetenin olası tüm olumsuz etkileri konusunda hastaya açıklamak, öneride bulunmak   gibi eczacıların yapamayacağı yükümlüklerin altına sokmak ,eczacıları gereksiz davalara tabii tutmak   sonucuna getirecektir. Bu durum ne pratiktir ne de uygulanabilir. Elbette terside söz konusudur, eczacılara hasta iletişim kurulmasına hiçbir yükümlülük verilmezse ilaçların etkilerine yönelik verilen eğitim ve bilgiler gereksiz hale gelecektir. Bu hem mesleğe hem hastalığa yönelik zararlı bir durumdur ki , eğitim ve bilgiyi  oldukça eğitimli uzmanların hizmetlerinden hastaların faydalanmaması anlamına gelecektir.

Bizim önerimiz eczacının yukarıda sayılan beş faktörün eşliğinde üç görevinin olmasının daha kabul edilebilir olduğu yönündedir:

1.Meslek yemininde de yer alan ; ‘’Öncelikle zarar verme’’

2.Risk yöneticisi olarak hareket etmek,

3.Yaygın ve ciddi yan etkiler konusunda danışmanlık yapmak.

 

 

 

Kaynakça

Abood Richarad Pharmacy Practice and the Law  – U.S.A : 4th.ed., 2005.

Abood Richard Pharmacy Practice and the Law U.S.A : 6th.ed., 2011.

Ayan Mehmet Tıbbi Müdahalelerden Doğan Hukuki Sorumluluk Ankara , 1991.

Bush Ryanne No Duty to Warn of Druginteractions : A Dangerous PRESCRİPTİON  http://repository.jmls.edu/lawreview/vol46/iss2/5. – 01 07 2015.

Deryal Yahya Tıbbi Müdahale İçin Hastanın Aydınlatılması ve Onayının Alınması www.haksay.org/files/yahya02.doc. – 01 07 2015.

Dukes Graham/Mildred Mark / Swartz Barbara Responsibility for Drug -Induced Injury ,Netherlands , 1998.

Hakeri Hakan İlâç Üretimi ve Uygulaması Sırasındaki Hatalardan Ötürü İlâç Üreticisinin, Hekimin ve Eczacının Sorumluluğu”  TAAD, Cilt:1,Yıl 2, Sayı 5 (20 Nisan 2011). – 20 Nisan 2011. – s. 138-166.

Hakeri Hakan Tıp Hukuku [Kitap]. – Ankara , 2007.

İpekyüz Filiz Yavuz Türk Hukukunda Hekimlik Sözleşmesi  – İstanbul , 2006.

Keri L Arnold, Sarah C.Duncan The Learned Intermediary Doctrine: A Historical Review, http://www.law360.com/articles/587180/the-learned-intermediary-doctrine-a-historical-review (02/08/2015). – october/16/2015. – s. 12-16.

Y.13. H.D.E.N: 2013/31720,K.N: 2014/6920,K.T: 11.03.2014  www.legalbank.net.

C.G.K E:2003/6-256,K:2004/15,K.T:27/01/2004  legalbank.net.

 

www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.6197.pdf. – 02 07 2015.

www.who.int/substance_abuse/terminology. – 02 07 2015.

http://www.ttb.org.tr/mevzuat/index.php?option=com_content&view=article&id=65:hekl-meslek-etkurallari&catid=4:t&Itemid=31. – 5 07 2015.

http://www.illinoiscourts.gov/opinions/supremecourt/2002/march/opinions/html/90482.htm  – 06 07 2015. – 2015.

[1]  DUKES, Graham/MİLDRED,Mark/ SWARTZ ,Barbara :Responsibility  for Drug –Induced Injury (second enlarged edition)Netherlans,1988 ,s :249

[2] Dent ,Ryanne Bush ; No Duty to Warn of Drug Interactions: A Dangerous Prescription, 46 J. Marshall L. Rev. 533:

http://repository.jmls.edu/lawreview/vol46/iss2/5   (01/07/2015 tarihinde alınmıştır)

[3] .C.G.K E:2003/6-256, K:2004/15 ,K.T: 27/01/2004 www.legalbank.net.

[4] ABOOD, Richard ;Pharmacy Practise and the Law , (fourth edition)2005 ,U.S.A ,s:324

[5]ABOOD, Richard , Pharmacy Practice and the Law , 6th .ed. s.426

[6]  www.illinoiscourts.gov/opinions/supremcourt/2002/march/opinions/htm/9482.htm(15/07/2015 tarihinde alınmıştır)

[7] http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.6197.pdf

[8] http://www.who.int/substance_abuse/terminology

[9] Deryal, Yahya, “Tıbbi Müdahale İçin Hastanın Aydınlatılması ve Onayının Alınması”, Web: www.haksay.org/files/yahya02.doc

[10] Hakeri, Hakan ,Tıp Hukuku ,Ankara 2007 ,s.275

[11] http://www.ttb.org.tr/mevzuat/index.php?option=com_content&view=article&id=65:hekl-meslek-etkurallari&Itemid=31

[12]  Hakeri, Hakan , İlaç Üretimi ve Uygulanması Sırasındaki Hatalardan Ötürü İlaç Üreticisinin, Hekimin ve Eczacının Sorumluluğu, s. 159.

Temel,Erhan, “Alman Hukukunda Hekimin İlaç Tavsiyesinden Kaynaklanan Aydınlatma Yükümlülüğü”, in: İlaç Hukuku, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi, I. Sağlık Hukuku Sempozyumu, 08-09 Mayıs 2009, s. 118-11

[13] Arnold,Keri L.,Duncan, Sarah C. , The Learned Intermediary Doctrine: A Historical Review, PublishedbyProductLiabilityLaw360onOctober16,2014.AlsoraninLifeSciencesLaw360,

http://www.law360.com/articles/587180/the-learned-intermediary-doctrine-a-historical-review (02/08/2015)

[14] Y.13. H.D.E.N: 2013/31720,K.N: 2014/6920,K.T: 11.03.2014,www.legalbank.net

[15] İpekyüz, Yavuz, Türk Hukukunda Hekim Sözleşmesi, İst.,2013 s,74-110

[16] Y.13.H.D K:1993/2741,E:1993/131,k.t:05/04/2013. www.legalbank.net

Yorum yok

Üzgünüz, yorumu görüntülenemiyoruz.